Sıkça Sorulan Sorular

Regresyon çalışması seansı, ön görüşme ve seans sonrası değerlendirme ile birlikte yaklaşık olarak 2 saat sürüyor. Psikoterapi seansı ise  50 dk sürüyor.

Bir konunun çözümlenmesi danışandan danışana değişmektedir. Ruhumuz katman katman ve çok boyutludur. Ruhumuzda patern olmuş, daha derinlikli konuların çözümlenmesi için daha fazla seans alınması gerekebilir. İkili ilişkiler, mükemmeliyetçilik, bağımlılık gibi konular daha girift ve daha komplextir. Bu yüzden çözümlenmesi daha uzun zaman alır.

Regresyon seansından bir gün öncesinden itibaren alkol, kahve gibi zihni etkileyebilecek herhangi bir uyarıcı alınmamalıdır.  Kahve transa geçişi etkilediği için seanstan minimum 2 saat önce tüketilmemelidir.

Seans sonrasında yapılan çalışmanın kişinin zihninde oturması ve şifalanma sürecinin tamamlanması 1 – 7 gün alabilir. Bazı regresyon seanslarından sonra kendinizi halsiz hissedebilir ya da baş ağrısı yaşayabilirsiniz. Seans sonrasında duygu durumumuz inişli çıkışlı olabilir. Ya da kendinizi normalden daha enerjik de hissedebiliriz. Bu durum tamamen normaldir. Regresyon seansında ortaya çıkan deneyimi anlamlandırmak konusunda destek almaya ihtiyacınız olursa seans sonrasında psikoterapi seansı alabilirsiniz. 

Trans hali gündelik hayatta alışık olduğumuz bir deneyimdir. Araba kullandığımız, film izlediğimiz, müzik dinlediğimiz anlar gibi birçok anıda trans halini yaşarız.  Trans hali zihnimizin dış uyaranlara daha az duyarlı olduğu anlarda gerçekleşir. Ancak regresyon seansı sırasında herkes transa geçemeyebilir. Korkuları fazla olan, egosu yüksek olan, çok analitik düşünen, zihnini bırakamayan kişiler transa geçiş yapamayabilirler. Kendiyle yüzleşmeye hazır olmayan kişiler de regresyon seansı sırasında transa geçmekte zorlanabilir.

Hayır şart değildir. Regresyon seansına katılan kişinin reenkarnasyona inancı olmayabilir. Böyle durumlarda kişi çalışmada ortaya çıkan hikayeyi bilinçdışından çıkan sembolik bir hikaye olarak da değerlendirebilir.  Bu hikaye kişinin ortaya çıkardığı özgün bir hikayedir. Önemli olan kişinin çalışmadan ne öğrendiği, hangi farkındalığı edindiği ve bu durumun yarattığı şifadır.

İki yaklaşım ile de kendimize yaklaşmayı, kendi içinden geçtiğimiz süreçleri anlamlandırmayı ve daha derin bir farkındalık ile kendinimize dair olan konuları ele alabilmeyi amaçlarız. Kişi kendine nasıl yaklaşmak istiyor ise seans planlaması da o şekilde yapılabilir.

Bazen buzdağının görünen kısmı da bulanıktır. Böyle anlarda o bulanıklığı psikoterapi seansları ile anlamlandırmak isteyebiliriz. Bazen ise dile getirmekte zorlandığımız ama bizi rahatsız eden bir durumun daha derinlerdeki nedenini keşfedip onu da şifalandırmak arzusunda olabiliyoruz. Böyle zamanlarda ise  regresyon çalışması uygulanabilir. İki yaklaşım da birbirini beslemektedir. 

Psikoterapi sıklığını danışan ve terapist birlikte belirler. Derinlikli bir psikoterapi süreci için haftada bir kez seans planlaması yapılmasını öneriyoruz.
Regresyon çalışmasının planlamasını kişinin kendi talebi doğrultusunda yapılmaktadır. Bilinçdışı ile çalışıldığı için psikoterapi seansları gibi belirli sıklıkla yürütülmesi gereken bir süreci yoktur.

17 ile 70 yaş arası kişilere regresyon seansı uygulanabilmektedir.

Regresyon çalışmasını daha ulaşılabilir kılmak için online platformlarda çalışmamızı gerçekleştiriyoruz. Regresyon çalışması trans halinde uygulanan bir çalışmadır. Regresyon çalışması sırasında kişinin kendisini güvende ve huzurlu hissedebileceği bir ortamda çalışmayı gerçekleştiriyor olması gerekir. Kişinin kendini rahat hissettiği bir ortamda çalışmaya katılması transa geçişini kolaylaştırdığı için çalışmadan alınacak verimi de olumlu yönde etkilemektedir. Çalışmanın yüz yüze veya online platformda yürütülmesinden daha da önemlisi, çalışmaya katılan kişinin şifalanmayı istemesidir. 

Scroll to Top